Türkiye' nin 60 Yıllık Rüyası: "Yerli Otomobil"

     Türkiye' nin yıllardır süre gelen bir hayali, halkımızın her zaman kurduğu bir rüya... Tarih boyunca ürettiğimiz ama devamını getiremediğimiz otomobiller ve yeni tanıtılan TOGG nedir? Gelin kafanızdaki tüm bu sorulara cevap bulmak için 60 yıllık bir serüvene çıkalım.

Devrim Otomobilleri


Bej Renkli Devrim


     Yerli otomobil denince aklımıza ilk olarak Devrim arabaları gelir. Hikayesi ise şöyledir;

15 Mayıs 1961 tarihinde Ankara' da yapılan otomobil endüstri kongresinde dönemin cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, yerli bir araba yapılmasının gerektiğini söyler. Birkaç gün sonra mühendisler Türkiye' de araba üretilemeyeceğini belirtir. Cemal Gürsel durumu öğrendikten sonra sinirlenir: ''Biz Türkler her şeyi yaparız'' der ve kesin kararını verir, yerli araba yapılacaktır. 

Ulaştıma bakanlığınca proje için toplam da 1 milyon 400 bin TL ödenek ayrılır. 16 Haziran günü  TCDD' nin yöneticileri ve mühendislerle toplantı yapılır. Toplantıda 29 Ekim tarihine kadar yerli otomobil yapılacağı emri verilir. Herkes korkuya kapılır. Zira 130 gün gibi kısa süre de sıfırdan bir araç yapmak imkansızdır.

Çok geçmeden mühendisler arabayı yapmak için Eskişehir' de bulunan bir atölyede çalışmalarına başlarlar. Mühendisler başka arabalara benzemeyen, kendilerine ait olan bir tasarımı ortaya koyarlar. O zamanlar ellerinde baskı ve pres makineleri olmadığı için ilkel yöntemlerle arabayı yapmaya çalışırlar.

Zaman gittikçe daralır. Ekim ayında arabanın motoru da biter. Arabayı test etmek için marşa basılır. Araba gayet güzel bir şekilde çalışır. 

29 Ekim günü bej ve siyah renkte üretilen arabalar tören için trene yerleştirilir. Fakat siyah renkli araba, lokomotife yakın olan vagona konulduğundan, tehlike yaratmamak için deposuna çok az miktarda benzin konulur. Tören alanında arabaya benzin konulmadığı hatırlanmış olsa bile her şey çok geçtir. Cemal Gürsel siyah arabaya binmiştir bile.

Anıtkabir' e doğru yol alan araba yüz metre sonra durur. Cemal Gürsel arabanın neden durduğunu öğrenince tarihe geçecek olan şu sözü söyler: ''Garp kafasıyla araba yaptık ama şark kafasıyla benzin ikmalini unuttuk.''

Bu sözlerin ardından bej renkli arabaya binilir ve başarılı bir yolculuk yapılır.




Ertesi sabah gazeteler, Devrim' in yolda kaldığı manşetini atarak cumhurbaşkanıyla dalga geçer. Böylece hem ülkemiz de hem de dış dünya da gerçekleştirdiğimiz zafer gölgelenir.

22 mühendisimizin ve 1 mimarımızın imkansız denilecek bir süre de başarıyla yaptığı Devrim, ithalatçı kesimin engellemesi sonucunda bir daha üretilmez ve yıllar boyunca yolda kalan araba olarak anılır. Yapılan üç otomobilden ikisi hurdaya çıkarılarak presle yok edilir. Diğer otomobilse bozuk olduğu söylenerek hurdaya çıkartılmaz. (Bu araba günümüzde hala çalışmaktadır.)

Her aklımıza geldiğinde kalbimizde bir burukluk oluşturan, bize keşke dedirten Devrim otomobili projesi hüsranla son bulmuştu. (Devrim otomobilleri hakkında detaylı bilgi edinmek için Devrim Arabaları filmini izleyebilirsiniz)


Devrim Mühendislerine Saygıyla

Devrim Sonrası Otomobil Girişimleri


     Devrim arabalarının hüsranla sonuçlanmasından sonra devlet yerli otomobil girişiminde bulunmadı ama Koç Holding tarafından Türk pazarına İngilizler tarafından yaptırılan Anadol isimli bir araba sokuldu. Araba ilk başlarda ilgi görmüş olsa bile yerli olmayışı ve rakip firmalarla yarışamadığından dolayı üretimi durduldu.

Daha sonra yine Koç Holding tarafından lisans hakları İtalyan otomotiv firması FİAT' tan satın alınan namı diğer Kuş Serisi piyasaya sürüldü. TOFAŞ (Türkiye Otomobil Fabrikası Anonim Şirketi) tarafından üretilen Kuş Serisi modelleri halk tarafından büyük ilgi gördü. 1 milyon 700 bin adet satan Kuş Serisi Türkiye' de en çok üretilip satan otomobil ünvanını kazandı. 2003 senesine gelindiğinde ise arabanın yerli olmayışı, eskisi kadar ilgi görmeyişi ve rakip model arabalarla yarışamadığından dolayı FİAT' ın alt markası olarak kaldı ve üretimi son buldu.


2000 ve Sonrası Yerli Araba Macerası


     Artık yıllar ilerlemiş, 21. yüzyıl gelmiştir. Ama Türkiye hala yerli otomobil üretememiştir. Daha önce Anadol, Kuş Serisi gibi modeller Koç Holding ve yabancı ülkeler tarafından Türk pazarına sokulup halk tarafından ilgi görmesine rağmen yerli bir araba olmayışları ve diğer araba modelleriyle yarışamayınca üretimi durduluşmuştu. Türkler artık Devrim gibi yerli bir otomobil istiyordu. Bunun hayaliyle yanıp tutuşuyordu.

2011 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan TÜSİAD genel kurulunda yaptığı konuşma da artık yerli bir arabanın yapılması gereğini belirtmişti. Fakat TÜSİAD üyelerinin çoğu yerli arabanın ekonomik olmayacağını dile getirerek buna karşı çıkmıştı.

Bu tarihten sonra bazı kişilerin kendi imkanları tarafından üretilen araçları haberler de ara da sıra da görmüş olsak da bu arabalar trafiğe çıkacak kapasite de değillerdi.

2015 senesine gelindiğinde yerli otomobil için iki önemli gelişme yaşanmıştı. Bu gelişmelerden ilki TÜBİTAK öncülüğünde yapılmıştı.

Sıfırdan otomobil üretmek yerine başka bir modeli satın alıp üzerinde geliştirmeler yapılmasının daha mantıklı olacağı düşünceleri doğrultusunda Saab 9-3 modelinin fikri mülkiyet haklarını Nevs firmasından 40 milyon avroya satın aldıklarını belirten dönemin bilim sanayi ve teklonoji bakanı olan Fahri Işık; arabaları dizel, benzinli ve elektrikli olmak üzere üç farklı türde üreteceklerini belirtmişti. Aracın parçalarının %85' nin Türkiye' de üretilmesi planlanmıştı. 

13 Ekim 2015 günü tanıtılan prototipler Cadillac markalı otomobillerin kamuflajlı hali olduğu için eleştirilip toplama bilgisayar benzetmesi yapıldıktan sonra sosyal medya da alay konusu olduğu için yetkililer bu otomobil girişiminin de son bulduğunu açıklamışlardı. 








2015 senesinde yaşanılan bir diğer gelişme ise 30 Ağustos Zafer Bayramı' nda Hacettepe Üniversitesi mühendisleri tarafından elektrikli yerli bir spor otomobilin tanıtılmasıydı. Yapılan açıklamalara göre 2012 senesinden beri 11 mühendis bu araba için çalışmış ve adını ''EVT S1'' olarak belirlemişlerdi.

Tamamen yerli olan araç, firmalar tarafından destek görmedi. Destek görmemesinin sebebi ise spor otomobil olmasıydı. Spor otomobiller piyasa da en az alınan araç olduğu için ve bir spor otomobile göre iç dizaynının sade olmasından dolayı firmalarda EVT S1' e yatırım yapmadı ve bu proje de durmuş oldu.

İlerleyen dönemler de ise mühendislerden birisi ''Sonumuz Devrim arabaları gibi oldu'' ifadesini kullanmıştı. 



TOGG


     Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 senesinde yeniden yerli otomobil çağrısı yapmıştı. Bu çağrıdan sonra Anadolu Grup, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holding tarafından 8 Haziran 2018' de Türkiye' nin Otomobili Girişim Grubu kuruldu. 1 Eylül günü Gürcan Karakaş yönetici olarak işin başına geçti ve 27 Aralık 2019 günü Gebze, Bilişim Vadisi' nde tanıtımı yapılan Suv ve Sedan türü araçlar Türkiye ve dünya da büyük bir ilgi gördü.




Fabrikası Bursa Gemlik' te kurulacak olan yerli araba elektrikli ve ilk etapta 175 bin adet üretilecek. Şarj istasyonlarının ise 2021 de belirlenen noktalarda kurulacağı planlanıyor. 

Mükemmel bir tasarımla göze çarpan otomobiller, alanında en iyisi olması için dev otomotiv firmalarının tasarımını yapan İtalyan Pininfarina firmasına yaptırıldı.

Mavi Suv





Sedan



İç dizaynı ise şöyle;






2030 senesine kadar 5 farklı model üretilmesi beklenen otomobillerin fiyatının 150 bin ile 250 bin TL arasında değişmesi düşünülüyor. Bu sayı 2020 senesinin ortalarında net olarak belli olacak. 




Markalaşma süreci ise 2020' nin sonlarına doğru tamamlanacak.

TOGG' un Özellikleri;


Araçlar 200 beygirlik arkadan çeker ve 400 beygirlik 4 çeker olarak üretilecek.

200 beygirlik araç 7.6 saniye de 100 km hıza ulaşırken 400 beygirlik araç 4.8 saniye de 100km hıza ulaşacak.

2 farklı versiyonla satın alınabilecek. Birisi 300 km menzile sahip, birisi de 500 km menzile sahip.

Bir bilişim ürünü olan yerli otomobil, akıllı araba olma özelliğine de sahip.

30 dakikalık şarj ile 400 km yol katedebilecek.

Batarya tamamen yerli üretim olacak. 

Fiziksel ayna yerine kameralı ayna kullanılacak. 

Arabada uçtan uca sonsuz ekran bulunacak.


     Çıktığımız bu 60 yıllık serüvende belki de en önemli noktadayız. Devrim arabalarından sonra ilk kez büyük bir adım attık. Attığımız bu adımda hep birlikte devletimize destek olmalıyız. Çünkü bu gurur tüm Türkiye' nin!

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar